Yaygın anlayışa göre CEO’nun birinci görevi şirketi kâr ettirmektir. Bana göre bu eksik bir tanımdır. Çünkü şirketlerin varoluş sebebini sadece kâra bağlamak, son derece yüzeysel ve kısa vadeli bir bakış açısıdır.
Kârlılık bir işin her aşamasının doğru yapıldığının kanıtıdır. Eğer bir şirket kâr ediyorsa birçok doğruyu aynı anda yapıyor demektir: Doğru bir alanda faaliyet gösteriyor, doğru insanlarla işbirliği yapıyor, verimli çalışıyor, uygun fiyatla satıyor, müşterisini memnun ediyor demektir. Bunların bir tanesi bile olmasa şirketin kârlılığı azalır hatta yok olur. Şirketler elbette kâr etmelidir ama kâr bir amaç olmaktan çok, “işin doğru yapıldığının” kanıtıdır. CEO’nun görevi, bütün bu doğruları aynı anda yapmaktır.
Bir şirketin amacını sadece kâr etmeye indirgemek şirketin sadece hissedarların menfaatleri için çalışacağını kabul etmek anlamına gelir. Oysa hissedarlar dışında şirketlerin birçok paydaşı (değer ortakları) vardır. Çalışanları, tedarikçileri, bayileri vardır. Bir şirket sahiplerine kâr dağıtırken çalışanlarına, tedarikçilerine, bayilerine iş imkânı sağlar; müşterilerine (tüketicilerine) fayda üretir. CEO’lar sadece hissedarlara değil aynı zamanda müşterilere, çalışanlara, sendikalara, bayilere, tedarikçilere, devlete, sivil toplum kuruluşlarına ve kamuoyuna karşı da sorumludurlar.
Eskiden CEO’lar finans kökenli olurdu. Patronlar, para işlerinden anlayanları CEO yaparlardı. Maliyetleri kontrol edip karı maksimize edecek insanlar CEO olurdu. Bugün ise bu anlayış terk ediliyor. Dünya ekonomisinin girdiği darboğazlar ve krizler, arzu edilen CEO profilini çok değiştirdi. 2008 finansal krizi sırasında, “finans sihirbazı” diye nitelenen CEO’lar, yönettikleri şirketleri iflas noktasına getirip görevlerini bırakmak zorunda kaldılar. Bu krizin baş sorumlularının bu “sihirbazlar” olduğu anlaşıldı.
Şirket yönetimi konusunda değişen anlayışla birlikte CEO’lardan beklentiler de değişti. Son yıllarda CEO’lardan kârlılık ve büyüme kadar çalışanlara ve tedarikçilere liderlik etme, insanlara ilham verme gibi roller üstelenmeleri istenir oldu. Artık CEO’ların şeffaf, iletişim yeteneği güçlü, empati yeteneği olan insanlar olmaları bekleniyor.
Bu anlayış çerçevesinde CEO, şirketin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere hem iç hem de dış dünyayı doğru anlayıp yorumlamaktan sorumludur. CEO’lar sadece yönettikleri şirketten değil, şirketin ilişkiye girdiği paydaşlardan da sorumludurlar. Bu nedenle yönettikleri şirketlerde, sadece bugün kâr etmeyi değil uzun dönemde sürdürülebilir bir başarı elde etmeyi hedeflemek zorundadır.
Bugün artık sadece finansal hedeflere göre şirketi yöneten CEO’ların devri kapandı. Bu tarz CEO’ların yerini, şirketi sürdürülebilirlik anlayışıyla yöneten CEO’lar alıyor.
Kaynak:http://www.temelaksoy.com/ceonun-gorevi-nedir/
Bu içerik 23.07.2013 tarihinde Temel Aksoy tarafından, Yazılar / Yönetim / Strateji bölümünde paylaşılmıştır.